Diş Eti Tedavisi
Diş Eti Tedavisi (Periodontoloji), diş eti hastalıklarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisiyle ilgilenen daldır. Dişeti hastalıkları periodontal hastalıklar olarak tanımlanır. Periodontal hastalıklar, diş eti ve dişleri destekleyen kemik dokularını da etkileyen iltihabi hastalıklardır. Periodontal hastalıklar, erken dönemde teşhis edildiklerinde tedaviye kolay ve başarılı bir şekilde yanıt verir.
Sağlıklı diş etleri açık pembe renkte, kanamayan, mat ve sıkı bir görünümdedir. Diş eti kanamaları varsa bu diş eti iltihabının ve hastalığının habercisidir. Dişleri de çürük olmasa dahi diş eti iltihabından dolayı kaybedilebilir.
Diş Eti Çekilmesi
Diş eti çekilmesi, diş etinin mine yüzeyinden kök yüzeyine doğru yer değiştirmesidir. Bunun sonucu kök yüzeyi açığa çıktığı için dişte sızlama ve soğuk hassasiyeti oluşur. Diş eti çekilmesi; sert diş fırçalama veya diş eti hastalığı sonucu oluşur. Diş sıkma (bruksizm) veya dişte erken temas, travma varsa hızlı ilerler.
Diş eti çekilmesinin tedavisinde eğer diş eti iltihabı varsa önce bu durumun çözülmesi gerekmektedir. Diş etleri sağlıklı ama diş eti çekilmesi varsa serbest diş eti grefti (damaktan diş eti alma ve çekilme olan yere transferi), bağ dokusu grefti (damaktan diş eti alma, çekilme olan yere transfer ve diş etini kaydırarak çekilmeyi örtme) ve flap kaydırma operasyonları (çekilen diş etini yana, aşağıya kaydırıp çekilmeyi kapatma) başarıyla uygulanmaktadır. Diş eti cerrahisi sonrası kök yüzeyleri tamamen kapatılıp daha sağlıklı ve estetik bir gülüş sağlanabilmektedir.
Cerrahi sonrası 7-10 gün ağız bakımına dikkat edilmeli , sigara içilmemelidir. Diş eti cerrahisi sonrası diş sıkma alışkanlığı varsa tedavi edilmelidir. Yumuşak fırçayla diş fırçalanmalı ve 6 ayda bir hekime kontrole gelinmelidir.,
Diş Eti Hastalıkları Nelerdir?
Gingivitis: Gingivitis, diş eti hastalığının başlangıcıdır. Diş etleri kanamalı, kırmızı ve büyümüştür. Gingivitis, çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Diş fırçalama sırasında kanayan diş etleri genelde hassaslaşmıştır. Diş eti kanamaları ve ağız kokusu belirtileridir. Bu aşamada dişeti çekilmesi ve kemik kaybı görülmez. Tedavi edilmezse, hastalık bir ileri aşama olan Periodontitis’e ilerleyerek, diş eti ve dişleri destekleyen kemikte yıkım oluşturur.
Periodontitis: Diş eti hastalıklarının ilerlemiş safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte, dişi çepeçevre saran alveol kemiğinde de hasar oluşur. Diş eti kanamaları, diş eti cebinden iltihabi sıvı akışı, diş etlerinde şişkinlik, büyüme, kızarıklık ve ağız kokusu vardır. Diş eti çekilmeleri meydana gelir, kemik kaybıyla birlikte dişler sallanmaya başlayabilir, dişlerin arası açılır ve ileri aşamada dişler kaybedilir.
Ağız bakımının yapılmaması ve bunun sonucunda diş taşı oluşumu nedeniyle hastalık başlar, sigara kullanımı varsa şiddetlenir. Sigara kullanımı diş eti kanamalarını baskılayabilir. Ancak hastalığın ilerlemesini arttırır. Hastalık her bireyde aynı hızda ve şiddette ilerlemeyebilir. Hastalığa karşı genetik yatkınlık varsa hızlı bir yıkım görülebilir. Diş eti absesi oluşumu yoksa ağrı gözlenmeyebilir. Diş eti hastalıkları genelde ağrısız seyreden kronik iltihabi durumlardır.
Diş Eti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Diş taşı temizliği
Küretaj (Derin diş eti temizliği, Kök yüzeyi temizliği, Kapalı cerrahi temizlik)
Flap Operasyonu (Diş eti ameliyatı)
Diş eti hastalığı teşhis edilip erken dönemde tedavi edilirse daha basit yöntemlerle başarıya ulaşılır. Tedavi için geç kalınırsa diş kaybının önüne geçilemeyebilir.
Erken dönemlerde diş taşı temizliği ve subgingival küretaj (kök yüzeyi düzleştirmesi, dikişsiz derin temizlik) yeterli olmaktadır. İlerleyen dönemlerde flap operasyonları (dikişli dişeti ameliyatı) yapılmaktadır. Gereken durumlarda kemik greftleri(kemik tozu) de ilgili bölgeye yerleştirilebilir. Dikiş atıldığı takdirde 7-10 gün sonra dikiş alımı için hastaya randevu verilir.
Tedavi sonrası diş taşları, bakteri plağı ve iltihap ortamdan uzaklaştırıldığı için diş etleri iyileşir ve sağlığına kavuşur. Kanamayan, sağlıklı açık pembe görünümüne kavuşur. Ağız kokusu ortadan kalkar.
Tedavi sonrası başarı için hastanın ağız bakımına dikkat etmesi ve 6 ayda bir düzenli kontrollerine gelmesi önemlidir. Tedavi sonrası uygun ağız hijyeni sağlanmadığı ve yoğun sigara kullanımına devam edildiği takdirde hastalık tekrarlayabilir. Diş eti kanaması, diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma ve ağız kokusu şikayetiniz varsa hekiminize başvurunuz.
Diş Eti Şekillendirme Tedavileri
GİNGİVEKTOMİ- DİŞ ETİ SEVİYELEMESİ
Günümüzde en az diş estetiği (beyaz estetik) kadar diş eti estetiğine (pembe estetik) de önem verilmektedir. Sağlıklı diş etleri, estetik bir gülüşte vazgeçilmez bir öğedir. Sağlıklı diş etleri; açık pembe renkte, portakal kabuğu görünümünde , pütürlü , sıkı kıvamlı ve alttaki kemiğe yapışık, kanamaz şekildedir.
Diş etlerinin şekli, eğimi, açısı, yaklaşık aynı seviyelerde olması, gülüş hattıyla uyumlu olması da önemlidir. Holywood Smile kavramında estetik bir gülüş için lamine veya kuron protezi öncesi diş eti seviyesi ve kurvatürü (eğimi) ayarlanmalıdır.
Diş eti tedavisi seviyelemesi işlemleri lazerle veya klasik yaklaşımla bistüri ile yapılabilmektedir. Lazerle yapılan işlemler kanamasız ve daha basit yapılabilmektedir. Hekiminiz uygun gördüğü takdirde klasik cerrahi yaklaşımla da uygulanabilir.
Gummy Smile (diş eti gülümsemesi) vakalarında hastalar, diş etlerinin çok göründüğünden yakınmaktadırlar. Basit bir gingivektomi işlemiyle daha estetik bir gülüş sağlanabilir.
FRENEKTOMİ (DUDAK/DİL/YANAK BAĞI ALINMASI)
Frenulum, dişleri çevreleyen diş etiyle yanak, dil ve dudak mukozası arasındaki bir kas bağlantısıdır. Herhangi bir fonksiyonu yoktur. Kalın ve uzun olduğu durumlarda özellikle alt ön ve üst ön dişler arasında boşluk oluşumuna, diş eti çekilmesine neden olabilmektedir. Estetik olmayan bir gülüşe neden olabilmektedir. Dil frenulumu kalın ve yapışık olduğunda özellikle çocuklarda konuşma problemlerine sebep olabilir.
Frenektomi; lazerle, kanamasız ve acısız bir şekilde yapılabilir. Gerekli olduğu durumlarda cerrahi olarak kesilip dikiş atılabilir. Genellikle lazerle yapılmaktadır. Bu işlemden sonra dış görünüşte ve konuşmada olumsuz bir değişiklik olmaz.